Ethereum uygulama gelirleri yeni bir zirveye ulaştı: Stablecoin işlemleri patladı, analistler BTC'nin hâlâ hakimiyetini sürdürdüğüne dikkat çekiyor

2025 Ekim 14, Ethereum ana ağı uygulama gelirleri tarihi rekoru kırdı, günlük gelir 48 milyon dolar seviyesine ulaştı ve 2022 zirvesini geçti. Büyümenin ana itici güçleri arasında Tether’in USDT ve Circle’ın USDC stabil coin işlemleri bulunuyor. Ancak, ana akım CEX analistleri Bitcoin’in güçlü hakimiyetinin Ethereum’un kısa vadeli fiyat yükseliş alanını sınırlayabileceğine işaret ediyor. Yine de, fon yöneticisi Tom Lee, Ethereum’un “ekonomik makinesi” etkisinin hızla ortaya çıktığını ve önümüzdeki dönemde stabil coinler ve tokenleştirilmiş varlıkların sürekli genişlemesinden fayda sağlayabileceğini düşünüyor.

Uygulama Gelirleri Rekor Kırdı: Ethereum Ekosistemi Güçlü Bir Dinamik Gösteriyor

Ethereum, 2025 Ekim ayında yeni bir zincir üstü zirvesine ulaştı. Growthepie verilerine göre, 14 Ekim günü Ethereum ana ağı uygulama gelirleri 48 milyon dolar seviyesine çıktı ve 2022 yılındaki 41 milyon dolar rekorunu aştı, ekonomik faaliyetlerin ve işlem talebinin sürekli arttığını gösteriyor.

(Kaynak: Growthepie)

Bu veri, Ethereum’un hâlâ blokzincir ekonomisinin “çekirdek ağı” olduğunu gösteriyor. Çok katmanlı ölçeklendirme (L2) çözümlerinin hızla yükselişte olduğu bir ortamda bile, ana ağ gelirleri istikrarlı bir şekilde artmaya devam ediyor.

Dikkat çekici olan, o ayda L2 ağların toplam Ethereum gelirinin sadece %14’ünü oluşturmasıdır; bu, piyasanın daha önce “L2 Ethereum pazar payını kemiriyor” öngörüsüne kıyasla oldukça düşük. Analistler, bunun Ethereum ana ağının yüksek değerli işlemler ve özellikle kurumsal düzeydeki uzlaşma ve yüksek tutarlı stabil coin takasları alanında güvenlik ve likidite avantajlarını koruduğunu gösterdiğine işaret ediyor.

Stabil Coinler Gelir Artışını Destekliyor: USDT ve USDC Yüzde 50’den Fazla Pay Alıyor

Zincir üstü verilerin derinlemesine analizi, Ethereum gelirlerindeki artışın temel itici gücünün stabil coin işlemlerinden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Tether (USDT) ve Circle (USDC) gibi iki büyük stabil coin, Ethereum üzerindeki işlem hacmi toplam uygulama gelirlerinin yarısından fazlasını oluşturuyor. Ekim ayı boyunca işlem hacmi sadece 46 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Bu, Ethereum’un sadece DeFi uygulamalarının temel ağı olmakla kalmayıp, aynı zamanda stabil coinlerin ödemeler ve uzlaşma işlemleri için tercih edilen platform haline geldiğini gösteriyor.

Endüstri araştırma kuruluşu Blockworks’in raporu, Ethereum üzerindeki stabil coin transferlerinin sıklığının finansal uzlaşma işlemleriyle paralel seyrettiğine işaret ediyor. Özellikle sınır ötesi ödemeler, stabil coinlerin takasları ve tokenleştirilmiş fonların uzlaşması alanında stabil coinler, ana dolaşım aracı olarak öne çıkıyor.

Bu gelişmeler, Fundstrat yatırım direktörü Tom Lee’nin görüşlerini de doğruluyor:

“Ethereum’un ekonomik makinesi hızla çalışıyor—yüksek işlem hacmi düşük maliyetler getiriyor, düşük maliyetler daha fazla kullanım sağlıyor, daha fazla kullanım ise değeri artırıyor.”

Tom Lee, bu “pozitif geri besleme döngüsü”nün Ethereum’un ekonomik faaliyetlerini genişletmeye devam edeceğine ve onu gelecekte küresel zincir üstü finansmanın temel uzlaşma katmanı haline getireceğine inanıyor.

Diğer Blockchainlerle Karşılaştırma: Ethereum Hâlâ Sektör Liderliğinde

Tüm zincirler genelinde yapılan karşılaştırmalar, Ethereum’un hakimiyetinin hâlâ sağlam olduğunu gösteriyor.

Blockworks’in en son verilerine göre, son 30 gün içinde Ethereum, toplam uygulama gelirlerinin %21.5’ini oluşturuyor ve sadece Hyperliquid (HYPE)’nin %30’unun gerisinde kalıyor.

Üçüncü sırada ise BNB Chain (%16) yer alırken, Solana ve Tron her biri %11 pay alarak dördüncü sırayı paylaşıyor.

Analistler, bu dağılımın, yeni çıkan blokzincirlerin performansında ilerleme kaydetmesine rağmen, ekonomik ölçek ve finansal güvenilirlik açısından Ethereum’un bir adım önde olduğunu gösterdiğine dikkat çekiyor. Özellikle kurumsal uygulamalar, stabil coin uzlaşıları ve tokenleştirilmiş varlık yönetimi gibi yüksek katma değerli alanlarda, Ethereum’un geliştirici ekosistemi ve akıllı sözleşme uyumluluğu vazgeçilmez avantajlar sunmaya devam ediyor.

Ayrıca, protokol katmanı gelir yapısındaki değişiklikler de önemli. Şu anda Ethereum ana ağ gelirlerinin büyük kısmı üç ana katılımcıdan geliyor: Tether (USDT), Circle (USDC) ve Sky (eski adıyla MakerDAO). Bu üçü, toplam protokol gelirlerinin %60’ından fazlasını sağlayarak Ethereum ekonomisinin temel taşlarını oluşturuyor.

Piyasa Analizi: ETH’nin Yükseliş Potansiyeli ve Riskler Birlikte

Ethereum’un gelir performansı parlak olsa da, piyasa analistleri ETH fiyatı konusunda görüş ayrılıkları yaşıyor.

Yatırım fonu yöneticisi Tom Lee ve bazı zincir üstü araştırmacılar, stabil coin işlemleri ve tokenleştirilmiş varlıkların genişlemesinin ETH’ye uzun vadeli yukarı yönlü ivme kazandıracağını düşünüyor. Lee’nin sahibi olduğu BitMine finans şirketi, şu anda yaklaşık 3.4 milyon ETH tutuyor ve stabil coinler ile RWA büyümesinden doğan getiri potansiyelini yakalamaya odaklanmış durumda.

Ancak, ana akım CEX analistleri daha temkinli bir tutum sergiliyor.

Onlar, Ekim ayındaki piyasa düzeltmesinden sonra fonların belirgin şekilde Bitcoin’e kaydığını ve BTC’nin hakimiyetinin yeniden yükselişte olduğunu belirtiyor. Analiz raporları, önümüzdeki 2-3 ay içinde Bitcoin Dominance oranının artmaya devam edeceğini ve ETH/BTC kurunun baskı altında kalabileceğini öngörüyor.

Analistler şöyle diyor:

“Kısa vadede piyasa, riskten korunma ve likidite avantajları nedeniyle Bitcoin’e odaklanmaya devam edecek. ETH ve diğer altcoin’lerin fiyatları önümüzdeki iki çeyrek içinde dalgalanabilir.”

Başka bir ifadeyle, Ethereum’un temel göstergeleri güçlü olsa da, makro fonlama döngüsü açısından BTC’nin hakimiyetinin etkisi devam edebilir.

Ethereum’un “Ekonomik Makinesi” Modelinin Uzun Vadeli Önemi

“Ethereum ekonomik makinesi” kavramı, akıllı sözleşmeler, stabil coin uzlaşıları ve tokenleştirilmiş varlıkların oluşturduğu kendi kendine dönen ekonomik sistem anlamına geliyor.

Bu modelde, ağ üzerindeki işlem hacmi, işlem ücretleri (yakıt ücretleri) aracılığıyla sürekli gelir sağlar. Uygulama katmanındaki kullanım arttıkça, ağ gelirleri yükselir ve bu da daha fazla geliştirici ve sermayeyi çekerek pozitif geri besleme döngüsü oluşturur.

RWA (gerçek dünya varlıkları) zincir üstüne çıkış trendi hızla artarken, finansal varlıkların Ethereum ağı üzerinden dijitalleştirilmesi de hız kazanıyor.

Örneğin, fon şirketlerinin tokenleştirilmiş tahvilleri, stabil coin ödemeleri ve kurumsal DeFi ürünleri, geleneksel finansın gelir akışlarını Ethereum ekosistemine entegre ediyor.

Bu gelişmeler, Ethereum’un “teknoloji odaklı halka” olmaktan çıkıp, “küresel finansal işletim sistemi” haline dönüşme yolunda ilerlediğine işaret ediyor. Gelecekte, ağ gelirlerinin sürdürülebilirliği daha da artacak.

ETH Fiyat Görünümü: Kısa Vadede Sınırlı, Orta ve Uzun Vadede Pozitif

Şu anda ETH fiyatı, piyasa yapısal faktörler nedeniyle sınırlı kalıyor.

Chain analizi şirketi IntoTheBlock’un verilerine göre, ETH yaklaşık 3500 dolar seviyesinde yoğunlaşmış pozisyonlar içeriyor ve kısa vadede bu seviyeyi aşmak zor görünüyor. Derivatif piyasası fonlama oranları nötr seviyelerde seyrediyor, bu da kısa vadede alıcı ve satıcı güçlerinin dengeli olduğunu gösteriyor.

Bitcoin hakimiyet oranı yükselmeye devam ederse, ETH’nin 3200-3500 dolar aralığında dalgalanması muhtemel. Ancak, orta ve uzun vadede, zincir üstü gelirlerin artması, tokenleştirilmiş ekosistemin olgunlaşması ve Ethereum 2.0’ın tam uygulamasıyla, ETH’nin değerleme modeli “speküatif varlık”tan “nakit akışına dayalı varlık”a dönüşmeye başlıyor.

Kurumsal yatırımcılar, protokol gelirleri, yakıt ücretleri ve stabil coin piyasasıyla olan pozitif ilişkileri giderek daha fazla dikkate alıyor.

Sonuç

2025 yılında Ethereum’un performansı, blokzincir ekonomisinin merkezinde yer alma konusundaki gücünü tekrar kanıtladı. Stabil coin işlemlerinin ve uygulama gelirlerinin hızla artması, güçlü bir “ekonomik makine” potansiyelini ortaya koyuyor. Ancak, Bitcoin’in hakimiyet döngüsü devam ettiği sürece, ETH’nin kısa vadeli fiyat hareketleri sınırlı kalabilir.

Uzun vadede ise, tokenleştirilmiş varlıkların kurumsallaşması ve sermaye girişlerinin artmasıyla Ethereum’un finansal sistemde daha kritik bir rol üstlenmesi bekleniyor.