Rusya'nın tuhaf bir sorunu var: Yeraltı hazineleri o kadar çok ki, ama onları çıkaracak gücü yok.
ABD Jeolojik Araştırma Dairesi verilerine göre, dünya genelinde toplam nadir toprak elementleri rezervi yaklaşık 110 milyon ton. Çin 44 milyon ton ile birinci sırada, Brezilya 21 milyon ton, Hindistan ve Avustralya'nın da rezervleri azımsanmayacak. Peki, Rusya? Yaklaşık 38 milyon ton ile dünya beşincisi ve hatta ABD'nin 19 milyon tonunu geçiyor.
Güzel geliyor ama üretime bakınca durum garip - Rusya geçen yıl sadece 2500 ton üretmiş, bu da küresel üretimin yüzde 1'inden az. Bu ne anlama geliyor? Maden var ama paraya dönüştürme kapasitesi yok.
Putin acele ediyor, gerçekten harekete geçecek
Geçen hafta Putin, yetkililere 1 Aralık'a kadar nadir toprakların uzun vadeli çıkarımı ve işlenmesi için kapsamlı bir yol haritası sunmalarını emretti. Bu sembolik bir belge değil, gerçekten durumu tersine çevirmek için. Rusya, küresel tedarik zincirinin yeniden yapılandığının farkında, özellikle de ABD-Çin ticaret savaşı sonrasında, Çin'in nadir toprak ihracatını sınırladığını biliyor.
Şimdi durum değişti: Trump Beyaz Saray'a döndü, Çin ve ABD nadir topraklar üzerindeki tarifeleri askıya aldı (Çin, ihracat kontrolünü bir yıl süreyle askıya almayı kabul etti). Bu arada, Trump Ukrayna'nın nadir toprak rezervlerine de göz dikti - Ukrayna'nın güneyinde ve doğusunda oldukça fazla bulunuyor. Rusya bunu net bir şekilde görüyor: Bu bir kaynak kapma savaşı.
Kime satılacağı bir sorun
Burada bir anahtar soru var: Rusya, Çin'e yakınlaşmayı mı yoksa Batı'yı mı kucaklamayı seçiyor?
Çin Yolu: Basit ve sert. Çin, küresel nadir toprak işleme kapasitesinin %69'unu elinde bulunduruyor ve kesinlikle işleme lideri. Rusya sadece madencilik yapıyor, hammaddeleri Çin'e satıyor, Çin de işleyip dağıtıyor. Myanmar, Malezya, Laos da bu işi yapıyor. Çin yerel maden kalitesinin düşmesiyle birlikte, ithal hammaddelere olan talep artıyor. Bu yolun pek teknik engeli yok, ancak fiyatlandırma hakkı Çin'in elinde.
Batı Yolu: Daha karlı görünüyor, ancak siyasi engeller var. ABD, kendi tedarik zincirini kurmak için acele ediyor, ancak Ukrayna savaşı devam ediyor ve Rusya-ABD ilişkileri çok kötü durumda. Batılı şirketler şimdi Rusya'dan mal almayı reddedebilir - savaş devam ettikçe, bu seçenek temel olarak bir hayal.
Verilerin Ardındaki Gerçek
Dikkate değer bir detay var: Rusya resmi olarak 28.5 milyon ton nadir toprak rezervine sahip olduğunu iddia ediyor (Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırması sadece 3.8 milyon ton diyor). Bu kadar fark neden var? Sektör analistlerinin açıklaması şu şekilde - bazı madenlerin kalitesi çok düşük, bazıları ise hiç açıklanmamış. Hükümet, gerçekten yabancı yatırım ihtiyacı olduğunda, tam jeolojik verileri açıklıyor.
Durum biraz sıkışmış
CRU grubunun analistleri doğrudan özetliyor: “Amerika fırsatları kapıyor, Rusya da fırsatları kapıyor.” Ancak Rusya'nın fırsatlarının ne kadar ileri gidebileceği, madenin kalitesine, verilerin şeffaflığına ve uluslararası siyasi durumun nasıl gelişeceğine bağlı.
Kısa vadede, Çin yolu daha olası görünüyor - risk düşük, engel az. Ama uzun vadede, Rusya jeopolitik ve Batı'nın Çin'e yönelik stratejisinin yeniden ayarlanıp ayarlanmayacağına bahis oynuyor. Bu sadece bir ticaret meselesi değil, büyük güçlerin mücadelesi.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Rusya'nın nadir toprak rezervleri dünya genelinde beşinci sırada, peki üretimi neden dünya genelinde %0,64'ten az? Burada büyük bir satranç oyunu var.
Rusya'nın tuhaf bir sorunu var: Yeraltı hazineleri o kadar çok ki, ama onları çıkaracak gücü yok.
ABD Jeolojik Araştırma Dairesi verilerine göre, dünya genelinde toplam nadir toprak elementleri rezervi yaklaşık 110 milyon ton. Çin 44 milyon ton ile birinci sırada, Brezilya 21 milyon ton, Hindistan ve Avustralya'nın da rezervleri azımsanmayacak. Peki, Rusya? Yaklaşık 38 milyon ton ile dünya beşincisi ve hatta ABD'nin 19 milyon tonunu geçiyor.
Güzel geliyor ama üretime bakınca durum garip - Rusya geçen yıl sadece 2500 ton üretmiş, bu da küresel üretimin yüzde 1'inden az. Bu ne anlama geliyor? Maden var ama paraya dönüştürme kapasitesi yok.
Putin acele ediyor, gerçekten harekete geçecek
Geçen hafta Putin, yetkililere 1 Aralık'a kadar nadir toprakların uzun vadeli çıkarımı ve işlenmesi için kapsamlı bir yol haritası sunmalarını emretti. Bu sembolik bir belge değil, gerçekten durumu tersine çevirmek için. Rusya, küresel tedarik zincirinin yeniden yapılandığının farkında, özellikle de ABD-Çin ticaret savaşı sonrasında, Çin'in nadir toprak ihracatını sınırladığını biliyor.
Şimdi durum değişti: Trump Beyaz Saray'a döndü, Çin ve ABD nadir topraklar üzerindeki tarifeleri askıya aldı (Çin, ihracat kontrolünü bir yıl süreyle askıya almayı kabul etti). Bu arada, Trump Ukrayna'nın nadir toprak rezervlerine de göz dikti - Ukrayna'nın güneyinde ve doğusunda oldukça fazla bulunuyor. Rusya bunu net bir şekilde görüyor: Bu bir kaynak kapma savaşı.
Kime satılacağı bir sorun
Burada bir anahtar soru var: Rusya, Çin'e yakınlaşmayı mı yoksa Batı'yı mı kucaklamayı seçiyor?
Çin Yolu: Basit ve sert. Çin, küresel nadir toprak işleme kapasitesinin %69'unu elinde bulunduruyor ve kesinlikle işleme lideri. Rusya sadece madencilik yapıyor, hammaddeleri Çin'e satıyor, Çin de işleyip dağıtıyor. Myanmar, Malezya, Laos da bu işi yapıyor. Çin yerel maden kalitesinin düşmesiyle birlikte, ithal hammaddelere olan talep artıyor. Bu yolun pek teknik engeli yok, ancak fiyatlandırma hakkı Çin'in elinde.
Batı Yolu: Daha karlı görünüyor, ancak siyasi engeller var. ABD, kendi tedarik zincirini kurmak için acele ediyor, ancak Ukrayna savaşı devam ediyor ve Rusya-ABD ilişkileri çok kötü durumda. Batılı şirketler şimdi Rusya'dan mal almayı reddedebilir - savaş devam ettikçe, bu seçenek temel olarak bir hayal.
Verilerin Ardındaki Gerçek
Dikkate değer bir detay var: Rusya resmi olarak 28.5 milyon ton nadir toprak rezervine sahip olduğunu iddia ediyor (Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırması sadece 3.8 milyon ton diyor). Bu kadar fark neden var? Sektör analistlerinin açıklaması şu şekilde - bazı madenlerin kalitesi çok düşük, bazıları ise hiç açıklanmamış. Hükümet, gerçekten yabancı yatırım ihtiyacı olduğunda, tam jeolojik verileri açıklıyor.
Durum biraz sıkışmış
CRU grubunun analistleri doğrudan özetliyor: “Amerika fırsatları kapıyor, Rusya da fırsatları kapıyor.” Ancak Rusya'nın fırsatlarının ne kadar ileri gidebileceği, madenin kalitesine, verilerin şeffaflığına ve uluslararası siyasi durumun nasıl gelişeceğine bağlı.
Kısa vadede, Çin yolu daha olası görünüyor - risk düşük, engel az. Ama uzun vadede, Rusya jeopolitik ve Batı'nın Çin'e yönelik stratejisinin yeniden ayarlanıp ayarlanmayacağına bahis oynuyor. Bu sadece bir ticaret meselesi değil, büyük güçlerin mücadelesi.