Düşünmesi zor ama ben bir zamanlar "satmamaya direnmek" ile zenginlik özgürlüğüne sadece bir adım uzaktaydım.
O tarih 25 Haziran 2017. Bir önde gelen ticaret platformu, platform token'larının ICO'sunu başlattı, alım limiti on bin adet, dönüşüm oranı ise 0.5 BTC ile on bin token. O dönemde Bitcoin 17,000 ile 19,000 arasında dalgalanıyordu, hesaplandığında bir platform token'ın maliyeti yaklaşık doksan kuruş.
Neredeyse saniyeler içinde kapıyorum. Dokuz bin kadar, on bin adet değiştirdim.
O zaman kendimi on kat para kazanmanın eşiğinde hissetmiştim - gerçek uygulama senaryoları olan bu platform token'ının fiyatı nasıl olsa artar değil mi? Ancak gerçeklik bana sert bir tokat attı. İşleme açıldıktan sonra piyasa sürekli bir düşüş yaşadı ve token fiyatı doğrudan değer kaybetti.
Tam bir ay boyunca bekledim, psikolojim bozuldu. O dönemde her gün piyasayı izledim, o yeşil sayılara baktıkça daha da panik oldum. Sonunda, lansmanın birinci ayında, on bin adedi tamamen sattım ve 0.46 BTC aldım. O anda kendimi teselli ettim: en azından çok kaybetmedim, cebime girdi.
Sonra ne?
2018'de 120 dolara yükseldi. Ben kıskandım. 2019'da 230 liraya fırladı. Pişman olmaya başladım. 2021'de doğrudan 4400 dolara fırladı. Ben şok oldum.
Hesapla, on bin adet çarpı 4400, bu dört milyon dört yüz bin eder. Peki ya ben? Bir ay sonra arabadan indim, geri getirdiğim o kadar Bitcoin'i de daha sonra tutamadım.
Bu hikaye bize ne anlatıyor? Ayı piyasasında elinde tutabilmek, büyük para kazanmanın anahtarıdır. Ne yazık ki, o yıllarda ne bu sabra ne de bu bakış açısına sahip değildim. Şimdi sadece gecenin geç saatlerinde tekrar düşünürken, bu hikayeyi kendime hatırlatabiliyorum: Kripto piyasasında, zaman ve inanç, bazen zekadan daha önemlidir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
13 Likes
Reward
13
6
Repost
Share
Comment
0/400
TradFiRefugee
· 12h ago
İşte bu benim, kırk dört milyon parmaklarımın arasından böyle kayıp gitti... Gerçekten de pişmanlık ilacı yok.
View OriginalReply0
WalletsWatcher
· 12h ago
Bu, efsanevi bir ayda zarar etme hikayesi... 4400'de dipten satın almadım, 90 kuruşta çıktım, gerçekten harika.
View OriginalReply0
WhaleSurfer
· 13h ago
Bu, kripto dünyasının normalidir; bir ay sabırla 40 milyon pişmanlık kazanmak... Ben de böyle geçtim.
View OriginalReply0
ApeWithNoFear
· 13h ago
Ha, güzel konuşuyorsun, ama esas olan hala paranın Hepsi içeride olması.
View OriginalReply0
ProofOfNothing
· 13h ago
Vay canına, bu benim günlük hayatım, ne alırsam hepsi düşüyor, ne satarsam hepsi yükseliyor, zihin yönetimi her zaman en büyük düşman.
View OriginalReply0
BottomMisser
· 13h ago
Ha işte ben, bir ayda Rug Pull yaptım, kırk milyon kaybeden o kişi, şimdi her akşam biraz içki içmeden uyuyamıyorum.
Düşünmesi zor ama ben bir zamanlar "satmamaya direnmek" ile zenginlik özgürlüğüne sadece bir adım uzaktaydım.
O tarih 25 Haziran 2017. Bir önde gelen ticaret platformu, platform token'larının ICO'sunu başlattı, alım limiti on bin adet, dönüşüm oranı ise 0.5 BTC ile on bin token. O dönemde Bitcoin 17,000 ile 19,000 arasında dalgalanıyordu, hesaplandığında bir platform token'ın maliyeti yaklaşık doksan kuruş.
Neredeyse saniyeler içinde kapıyorum. Dokuz bin kadar, on bin adet değiştirdim.
O zaman kendimi on kat para kazanmanın eşiğinde hissetmiştim - gerçek uygulama senaryoları olan bu platform token'ının fiyatı nasıl olsa artar değil mi? Ancak gerçeklik bana sert bir tokat attı. İşleme açıldıktan sonra piyasa sürekli bir düşüş yaşadı ve token fiyatı doğrudan değer kaybetti.
Tam bir ay boyunca bekledim, psikolojim bozuldu. O dönemde her gün piyasayı izledim, o yeşil sayılara baktıkça daha da panik oldum. Sonunda, lansmanın birinci ayında, on bin adedi tamamen sattım ve 0.46 BTC aldım. O anda kendimi teselli ettim: en azından çok kaybetmedim, cebime girdi.
Sonra ne?
2018'de 120 dolara yükseldi. Ben kıskandım.
2019'da 230 liraya fırladı. Pişman olmaya başladım.
2021'de doğrudan 4400 dolara fırladı. Ben şok oldum.
Hesapla, on bin adet çarpı 4400, bu dört milyon dört yüz bin eder. Peki ya ben? Bir ay sonra arabadan indim, geri getirdiğim o kadar Bitcoin'i de daha sonra tutamadım.
Bu hikaye bize ne anlatıyor? Ayı piyasasında elinde tutabilmek, büyük para kazanmanın anahtarıdır. Ne yazık ki, o yıllarda ne bu sabra ne de bu bakış açısına sahip değildim. Şimdi sadece gecenin geç saatlerinde tekrar düşünürken, bu hikayeyi kendime hatırlatabiliyorum: Kripto piyasasında, zaman ve inanç, bazen zekadan daha önemlidir.