Geçen hafta bir kardeş bana özel mesaj attı: Kardeşim, her gün rollover diyorsun, nasıl oluyor da birkaç k'yi altı haneli yapabileceğini söylüyorsun?
Bunun çelişki olmadığını düşünüyorum. Dünyayı gören herkes anlar - kripto para dünyasında para kazanmak asla teknik engellerle ilgili değildir, boğazı sıkan her zaman o korkmuş kalptir.
Bu yıllarda gördüğüm en absürt şey, 5000 ana paranın sonunda milyonlara çıkması değil, boğa piyasası geldiğinde kimin elinde birkaç on kat coin yok ki? Gerçekten absürt olan şey ise: İlk gün hesap birkaç yüz bin artıyor, sevinçle ekran görüntüsü alıp paylaşıyor; ertesi gün bir büyük ayı mumuyla destek seviyesini doğrudan delip geçiyor, stop-loss bile koymaya zaman kalmıyor. O şekilde kârın buharlaştığını görmek, direkt iflas etmekten daha acı verici.
Ne yazık ki, gençken ben de böyle aptalca işler yaptım. Biraz kazandım, havaya girdim, kaldıraç tamamen doluydu, elim titriyordu; geri çekildiğinde ise direniyordum, hep kesersen tekrar yükselebileceğini düşünüyordum. Sonunda piyasa beni birkaç kez yere serince, "öğrenim ücreti" ne demek olduğunu anladım.
Rollover bu şey, sanki bir dövüş sanatı kitabı gibi yapmayın. Gerçekten anahtar kelime sadece iki kelime: **sabır**.
O tür yağ gibi şişkin piyasa koşullarını bekleyin, bir bakışta K çizgilerinin ana gücün fiyatı artıracağını gösterdiği ritmi bekleyin, sinyaller doğrulandığında harekete geçin.
Yeni başlayanların en büyük sorunu ellerinin kaşınmasıdır. Bir kırılma gördüklerinde hemen atlamak isterler, ancak her seferinde yarı yolda kalırlar.
Başka bir ölümcül sorun daha var: Kazandıkça tümünü yatırmak istiyor.
Lütfen, bu bir kripto para ticareti, yarış arabası kaydırma değil.
İlk dalgayı kazandım, önce ana parayı çekiyorum, geriye kalan karı nasıl istersem öyle değerlendiririm, zihniyet tamamen farklı. Bu mantığı ne kadar erken anlarsan, o kadar az kaybedersin.
Şu anda çok sakin bir şekilde işlem yapıyorum: %50 kârda stop-loss'u açılış fiyatına çekiyorum, sonraki artışları kaderime göre alıyorum; katladığımda kesinlikle bir kısmını cebime koyarım, hala artıyorsa bile açgözlü olmuyorum. Açıkça söylemek gerekirse, "yaşamak"ı "ne kadar kazanmak"ın önüne koyuyorum.
Çoğu insan kaybederken piyasalara değil, kendi kafalarındaki birkaç şeytana yenik düşüyor: boşta kalma korkusu, hızlıca zararları telafi etme telaşı, büyük bir kumar oynama isteği, zararı durdurmadan direnme. Bu duyguların etkisi, bir şelaleden bile daha yıkıcı.
Yani bir daha hayal kurmayı bırak, bir gecede kaybetmek değil - hayır, bir gecede zengin olmak. Günde on kat kazanmak işe yaramaz, onu koruyamazsan sadece kağıt üzerinde zenginliktir.
Piyasa fırsatları her zaman vardır, ama anapara gittiğinde gerçekten gitmiştir.
Eğer şu anda "yükseldiğinde heyecanlanıp düştüğünde panikleyen" bir döngüde dönüyorsanız, açıkçası birinin size ritmi sağlaması, ne zaman alım yapmanız gerektiğini ve ne zaman çıkmanız gerektiğini söylemesi gerekiyor. Aksi takdirde, hep yükselişleri takip edip düşüşlerde pişman olursunuz.
Eğer gerçekten hesabını güvenle büyütmek istiyorsan, şansa tavan ya da taban çarpmak yerine, deneyimli kişilerin izinden gidersen farkın nerede olduğunu anlayacaksın.
Bir sihir değil, bir efsane değil, sadece başkalarından daha istikrarlı olmak, başkalarından daha cesur adımlar atmak ve başkalarından daha sabırlı beklemek.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Geçen hafta bir kardeş bana özel mesaj attı: Kardeşim, her gün rollover diyorsun, nasıl oluyor da birkaç k'yi altı haneli yapabileceğini söylüyorsun?
Bunun çelişki olmadığını düşünüyorum. Dünyayı gören herkes anlar - kripto para dünyasında para kazanmak asla teknik engellerle ilgili değildir, boğazı sıkan her zaman o korkmuş kalptir.
Bu yıllarda gördüğüm en absürt şey, 5000 ana paranın sonunda milyonlara çıkması değil, boğa piyasası geldiğinde kimin elinde birkaç on kat coin yok ki? Gerçekten absürt olan şey ise: İlk gün hesap birkaç yüz bin artıyor, sevinçle ekran görüntüsü alıp paylaşıyor; ertesi gün bir büyük ayı mumuyla destek seviyesini doğrudan delip geçiyor, stop-loss bile koymaya zaman kalmıyor. O şekilde kârın buharlaştığını görmek, direkt iflas etmekten daha acı verici.
Ne yazık ki, gençken ben de böyle aptalca işler yaptım. Biraz kazandım, havaya girdim, kaldıraç tamamen doluydu, elim titriyordu; geri çekildiğinde ise direniyordum, hep kesersen tekrar yükselebileceğini düşünüyordum. Sonunda piyasa beni birkaç kez yere serince, "öğrenim ücreti" ne demek olduğunu anladım.
Rollover bu şey, sanki bir dövüş sanatı kitabı gibi yapmayın. Gerçekten anahtar kelime sadece iki kelime: **sabır**.
O tür yağ gibi şişkin piyasa koşullarını bekleyin, bir bakışta K çizgilerinin ana gücün fiyatı artıracağını gösterdiği ritmi bekleyin, sinyaller doğrulandığında harekete geçin.
Yeni başlayanların en büyük sorunu ellerinin kaşınmasıdır. Bir kırılma gördüklerinde hemen atlamak isterler, ancak her seferinde yarı yolda kalırlar.
Başka bir ölümcül sorun daha var: Kazandıkça tümünü yatırmak istiyor.
Lütfen, bu bir kripto para ticareti, yarış arabası kaydırma değil.
İlk dalgayı kazandım, önce ana parayı çekiyorum, geriye kalan karı nasıl istersem öyle değerlendiririm, zihniyet tamamen farklı. Bu mantığı ne kadar erken anlarsan, o kadar az kaybedersin.
Şu anda çok sakin bir şekilde işlem yapıyorum: %50 kârda stop-loss'u açılış fiyatına çekiyorum, sonraki artışları kaderime göre alıyorum; katladığımda kesinlikle bir kısmını cebime koyarım, hala artıyorsa bile açgözlü olmuyorum. Açıkça söylemek gerekirse, "yaşamak"ı "ne kadar kazanmak"ın önüne koyuyorum.
Çoğu insan kaybederken piyasalara değil, kendi kafalarındaki birkaç şeytana yenik düşüyor: boşta kalma korkusu, hızlıca zararları telafi etme telaşı, büyük bir kumar oynama isteği, zararı durdurmadan direnme. Bu duyguların etkisi, bir şelaleden bile daha yıkıcı.
Yani bir daha hayal kurmayı bırak, bir gecede kaybetmek değil - hayır, bir gecede zengin olmak. Günde on kat kazanmak işe yaramaz, onu koruyamazsan sadece kağıt üzerinde zenginliktir.
Piyasa fırsatları her zaman vardır, ama anapara gittiğinde gerçekten gitmiştir.
Eğer şu anda "yükseldiğinde heyecanlanıp düştüğünde panikleyen" bir döngüde dönüyorsanız, açıkçası birinin size ritmi sağlaması, ne zaman alım yapmanız gerektiğini ve ne zaman çıkmanız gerektiğini söylemesi gerekiyor. Aksi takdirde, hep yükselişleri takip edip düşüşlerde pişman olursunuz.
Eğer gerçekten hesabını güvenle büyütmek istiyorsan, şansa tavan ya da taban çarpmak yerine, deneyimli kişilerin izinden gidersen farkın nerede olduğunu anlayacaksın.
Bir sihir değil, bir efsane değil, sadece başkalarından daha istikrarlı olmak, başkalarından daha cesur adımlar atmak ve başkalarından daha sabırlı beklemek.