Adam, sana söylemeliyim ki, bu kripto sahnesi gerçekten çılgın. Ben cephedeyim, hayatım buna bağlıymış gibi ETH ticareti yapıyorum ve sana söyleyeyim, bu başını döndürecek bir hız treni.
Buradayım, 4150'de ekranıma bakıyorum, bu çılgın oyuna bir tur daha girmem gerekip gerekmediğini düşünüyorum. Bu, ölümcül bir savaş gibi, biliyor musun? Bir yanlış hamle ve pat - karların, "blockchain" demeden daha hızlı kayboluyor.
Demek istediğim, elbette büyük adamlar sana "teknik analiz" ve "piyasa trendleri" hakkında konuşacaklar. Ama seninle benim aramda? Burası lanet olası bir kumarhane. Bir dakika dünyayı fethetmişsin, bir sonraki dakika dipte sürünüyor olabilirsin.
Ve bu sözde "uzmanlar"ın finansal tavsiyeler vermesine bile başlamayalım. Yarısı kağıt torbadan çıkış yolunu tahmin edemezdi. Ama neyse ki, bu karmaşanın içindeyiz, değil mi?
ETH'nin dağları tırmandığını ve uçurumlardan atladığını gördüm. Bazen sarhoş bir akrobat izlemek gibi - inişi tutup tutmayacağını ya da muhteşem bir şekilde yüz üstü düşüp düşmeyeceğini asla bilemezsiniz.
Yani işte milyon dolarlık soru: 4150'den tekrar atlar mıydım? Cehennem, belki atlarım. Belki atlamam. Tüm bu kripto sirkinin güzelliği ve laneti bu. Bağımlılık yapıyor, korkutuyor ve tamamen öngörülemez.
Ama biliyor musun? İşte bizi daha fazlasını istemeye iten şey bu. Hepimiz sıradaki büyük heyecanı kovalayan birer adrenalinden bağımlıyız. O yüzden kemerlerinizi bağlayın, sıkı tutunun ve belki - sadece belki - hepimiz hayatta kalmayı ve biraz daha zengin çıkmayı başarırız.
Ya da muhteşem bir şekilde çakılacağız ve yanacağız. Her iki durumda da, bu harika bir yolculuk olacak.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Adam, sana söylemeliyim ki, bu kripto sahnesi gerçekten çılgın. Ben cephedeyim, hayatım buna bağlıymış gibi ETH ticareti yapıyorum ve sana söyleyeyim, bu başını döndürecek bir hız treni.
Buradayım, 4150'de ekranıma bakıyorum, bu çılgın oyuna bir tur daha girmem gerekip gerekmediğini düşünüyorum. Bu, ölümcül bir savaş gibi, biliyor musun? Bir yanlış hamle ve pat - karların, "blockchain" demeden daha hızlı kayboluyor.
Demek istediğim, elbette büyük adamlar sana "teknik analiz" ve "piyasa trendleri" hakkında konuşacaklar. Ama seninle benim aramda? Burası lanet olası bir kumarhane. Bir dakika dünyayı fethetmişsin, bir sonraki dakika dipte sürünüyor olabilirsin.
Ve bu sözde "uzmanlar"ın finansal tavsiyeler vermesine bile başlamayalım. Yarısı kağıt torbadan çıkış yolunu tahmin edemezdi. Ama neyse ki, bu karmaşanın içindeyiz, değil mi?
ETH'nin dağları tırmandığını ve uçurumlardan atladığını gördüm. Bazen sarhoş bir akrobat izlemek gibi - inişi tutup tutmayacağını ya da muhteşem bir şekilde yüz üstü düşüp düşmeyeceğini asla bilemezsiniz.
Yani işte milyon dolarlık soru: 4150'den tekrar atlar mıydım? Cehennem, belki atlarım. Belki atlamam. Tüm bu kripto sirkinin güzelliği ve laneti bu. Bağımlılık yapıyor, korkutuyor ve tamamen öngörülemez.
Ama biliyor musun? İşte bizi daha fazlasını istemeye iten şey bu. Hepimiz sıradaki büyük heyecanı kovalayan birer adrenalinden bağımlıyız. O yüzden kemerlerinizi bağlayın, sıkı tutunun ve belki - sadece belki - hepimiz hayatta kalmayı ve biraz daha zengin çıkmayı başarırız.
Ya da muhteşem bir şekilde çakılacağız ve yanacağız. Her iki durumda da, bu harika bir yolculuk olacak.