Son günlerde, küresel finans piyasaları Federal Rezerv'den gelen önemli bir sesin etkisi altında kaldı. Minneapolis Fed Başkanı Kashkari, bir panelde dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bu yıl para politikası oylama hakkına sahip olmamasına rağmen, "büyük bir faiz indirimine gidilmemesi gerektiği" uyarısı hemen piyasa tepkisini tetikledi. Ardından, Amerikan hisse senedi piyasasında belirgin bir düşüş yaşandı; Dow Jones endeksi yaklaşık 200 puan düştü, Nasdaq endeksi de zayıfladı ve piyasa havası hızla gerginleşti.

Kashkari'nin endişeleri asılsız değil. Ekonomik büyümeyi potansiyelinin üzerinde bir seviyeye çekmeye çalışmanın nihayetinde genel bir enflasyonu tetikleyebileceğini vurguladı. Şu anda ABD ekonomik verileri bu riski doğruluyor: Ağustos tüketici fiyat endeksi (CPI) hâlâ %2.9 ile Federal Rezerv'in %2'lik hedefinin çok üzerinde; bu arada, istihdam piyasasında yorgunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Eylül ayında ADP istihdamı 32.000 kişi azaldı, Ağustos ayındaki tarım dışı istihdam yalnızca 22.000 kişi arttı ve son yılların en düşük seviyesini gördü. Bu "yüksek enflasyon + zayıf istihdam" ekonomik ortamında, aceleci bir faiz indirimi ters etki yaratabilir; bu, ekonomiyi etkili bir şekilde canlandırmak yerine, enflasyonun kontrolden çıkmasına ve nihayetinde sıradan insanların yaşam maliyetlerinin artmasına neden olabilir.

Daha da endişe verici olan, Amerikan ekonomisinin "stagflasyon" belirtileri göstermeye başlaması. Normal vatandaşlar için stagflasyon, yaşam maliyetlerinin sürekli artması ancak gelir artışının buna ayak uyduramaması anlamına geliyor. Üstüne üstlük, 1 Ekim'den itibaren Amerikan hükümeti kapandı ve bu, tarım dışı istihdam verileri dahil olmak üzere birçok önemli ekonomik göstergenin yayınlanmasının durmasına neden oldu. Bu durum, karar vericilerin eksik verilerle değerlendirme yapmak zorunda kalmasına yol açtı.

Eski Maliye Bakanı Summers, mevcut gümrük politikasının yalnızca fiyatları artırmakla kalmayıp, aynı zamanda ekonomik büyümeyi de olumsuz etkileyebileceği konusunda uyardı. Bu karmaşık ekonomik koşullarda, karar vericiler enflasyonu kontrol etme ve ekonomik büyümeyi sürdürme arasında nasıl bir denge kuracakları konusunda zorlu bir meydan okumayla karşı karşıya. Gelecekte Federal Rezerv'in politikası, küresel finansal piyasaları ve sıradan vatandaşların yaşamını doğrudan etkileyecek, bu nedenle sürekli olarak dikkat edilmesi gereken bir konu.