Flipperlar: pazarın sessiz avcıları

Flip. Arkasında ilkesiz spekülasyon ideolojisinin yattığı bir kelime.

Bu "flippler" kimler? Ben, arkadaşlarım ve hızlı kar peşinde koşan birçok başka kişi. Tokenleri erken satışlarda alıyoruz çünkü projelere inanıyoruz. Teknolojilere ve devrimlere umursamıyoruz. Tek bir şeyle ilgileniyoruz – ucuza almak ve daha pahalıya satmak. Ve mümkünse – çok hızlı.

İlk tokenlerimi umut verici bir projenin kapalı satışında nasıl aldığımı çok iyi hatırlıyorum. Geliştiriciler devrim niteliğinde bir teknolojiden ve ekosistemin yıllarca süren gelişiminden bahsediyorlardı. Ben de gülerken başımı sallıyordum, listeleme ilk saatlerinde her şeyi satacağımı bilerek.

Flip, bir yatırım stratejisi değildir. Bu neredeyse bir hırsızlık, sadece yasal bir şekilde. Bir projeden, umutsuzca destek arayan bir fiyattan alıyorsun, sonra her şeyi uzun vadeli perspektiflere inanan sıradan traderların kafasına boca ediyorsun.

Token yaratıcılarının bizim gibi olanlardan korunmaya çalıştıklarını görmek oldukça eğlenceli - kilitlemeler, vesting, varlıkları tutma gereklilikleri. Ama piyasa her zaman sınırlamaları aşmanın bir yolunu bulur. Büyük oyuncular, gerçek niyetlerini gizlemek için on binlerce cüzdan oluşturur, yatırımları dağıtır.

Ve bunun sadece küçük oyuncular için olduğunu düşünmeyin. En büyük risk sermayesi fonları da aynı şeyi yapıyor, sadece bunu daha şık bir şekilde gerçekleştiriyorlar. Yenilikleri desteklediklerini güzel bir dille anlatıyorlar, ama perde arkasında ilk yatırım yapılmadan çıkış noktasını planlıyorlar.

Bu, kripto dünyasının nadiren kamuya açıkça tartışılan çirkin bir yüzüdür. Herkes teknolojinin geleceğinden bahsediyor, ancak birçok kişi sadece token'ları fliplemek ve marjlarını almakla ilgileniyor.