Trader Olmak Üzerine Gerçekler ve Ayakta Kalma Rehberi
Bir sabah uyanıyorsun, X’te gezerken bir ekran görüntüsü görüyorsun: +8.5R, %100 win rate, 10 işlem 0 kayıp… Bir başkası “sadece sabah seansında” 4x yapmış, biri de “günde 15 dakikayla hayatımı değiştirdim” diyor. Kulağa güzel geliyor, değil mi?
Ama bu işin sahnesiyle, sahne arkası çok farklı.
Grafiğe bakıp işlem açmak kolay görünüyor ama asıl mesele, o işlemi neden açtığını, hangi yapının seni o kararı vermeye ittiğini ve en önemlisi, o yapının ne zaman geçersiz sayılacağını bilmektir. Eğer bu temel noktalar hâlâ sende oturmamışsa, yani:
-Teknik analiz bilmiyorsan -Algoritmaların nasıl çalıştığını kavrayamadıysan -Volatilite nedir, likidite ne işe yarar hâlâ fluysa...
Bu piyasaya girmemen, en azından şimdilik, senin yararına olur.
İstatistikler bas bas bağırıyor:
-Perakende trader’ların %76’sı ilk yılda sermayesinin çoğunu kaybediyor. -Sürekli kazanan trader oranı %5–8 arası, o da çoğunlukla kârını sabitleyemeyen, inişli çıkışlı bir kitle. -Kripto gibi yüksek volatiliteye sahip piyasalarda bu oran daha da aşağıda. -En başarılı trader’ların bile çoğu başka bir işi de sürdürüyor. Yani tüm gün ekran başında olup da sadece trade’le geçinmek istisna, kural değil.
Tüm bu tabloya rağmen hâlâ “Ben bu işte varım” diyorsan, sana hayal değil, yol haritası verebilirim.⤵️
1-Mevcut işini bırakma.
Trader’lık belki bir gün ana gelirin olabilir ama o gün geldiğinde bile çok iyi düşünmen gerekir. Bu işte garantili maaş, yıllık zam, sigorta yok.
2-Sermayeni korumayı öğren.
İlk etapta amaç para kazanmak değil, para kaybetmeden öğrenmek olmalı. Küçük sermaye, düşük kaldıraç, bol sabır.
3-Ek gelir olarak gör.
Haftada 2–3 başarılı işlem seni finansal özgürlüğe götürmez ama zamanla ek kazanç sağlar. Ve belki günün birinde seni asıl işinden daha fazla tatmin eder.
4-Zamanı satın alamazsın. Çünkü zamanında bir maliyeti var.
Trade, teknik bir iş olduğu kadar zihinsel bir spordur. Mental olarak yıpranırsan, kazanma şansın kalmaz. O yüzden dinlen, uzaklaş, yeniden başla.
Ben de başta çok yanıldım. Kolay sanmıştım. Şansla kazanılan ilk 2–3 işlem sonrası bir özgüven patlaması yaşadım. Sonra sistemsizliğin bedelini ödedim. Yanıldım. Yandım. Öğrendim.
Bugün hâlâ öğreniyorum. Sadece kazanç değil, kayıplar da tecrübe. Eğer bu işe baş koyacaksan, sadece kazançları değil, yanlışları da sindirebilmen gerekir. Trade kolay değil. Ama doğru yapılırsa, sadece finansal değil, zihinsel olarak da seni başka bir seviyeye taşır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Trader Olmak Üzerine Gerçekler ve Ayakta Kalma Rehberi
Bir sabah uyanıyorsun, X’te gezerken bir ekran görüntüsü görüyorsun: +8.5R, %100 win rate, 10 işlem 0 kayıp… Bir başkası “sadece sabah seansında” 4x yapmış, biri de “günde 15 dakikayla hayatımı değiştirdim” diyor. Kulağa güzel geliyor, değil mi?
Ama bu işin sahnesiyle, sahne arkası çok farklı.
Grafiğe bakıp işlem açmak kolay görünüyor ama asıl mesele, o işlemi neden açtığını, hangi yapının seni o kararı vermeye ittiğini ve en önemlisi, o yapının ne zaman geçersiz sayılacağını bilmektir. Eğer bu temel noktalar hâlâ sende oturmamışsa, yani:
-Teknik analiz bilmiyorsan
-Algoritmaların nasıl çalıştığını kavrayamadıysan
-Volatilite nedir, likidite ne işe yarar hâlâ fluysa...
Bu piyasaya girmemen, en azından şimdilik, senin yararına olur.
İstatistikler bas bas bağırıyor:
-Perakende trader’ların %76’sı ilk yılda sermayesinin çoğunu kaybediyor.
-Sürekli kazanan trader oranı %5–8 arası, o da çoğunlukla kârını sabitleyemeyen, inişli çıkışlı bir kitle.
-Kripto gibi yüksek volatiliteye sahip piyasalarda bu oran daha da aşağıda.
-En başarılı trader’ların bile çoğu başka bir işi de sürdürüyor. Yani tüm gün ekran başında olup da sadece trade’le geçinmek istisna, kural değil.
Tüm bu tabloya rağmen hâlâ “Ben bu işte varım” diyorsan, sana hayal değil, yol haritası verebilirim.⤵️
1-Mevcut işini bırakma.
Trader’lık belki bir gün ana gelirin olabilir ama o gün geldiğinde bile çok iyi düşünmen gerekir. Bu işte garantili maaş, yıllık zam, sigorta yok.
2-Sermayeni korumayı öğren.
İlk etapta amaç para kazanmak değil, para kaybetmeden öğrenmek olmalı. Küçük sermaye, düşük kaldıraç, bol sabır.
3-Ek gelir olarak gör.
Haftada 2–3 başarılı işlem seni finansal özgürlüğe götürmez ama zamanla ek kazanç sağlar. Ve belki günün birinde seni asıl işinden daha fazla tatmin eder.
4-Zamanı satın alamazsın. Çünkü zamanında bir maliyeti var.
Trade, teknik bir iş olduğu kadar zihinsel bir spordur. Mental olarak yıpranırsan, kazanma şansın kalmaz. O yüzden dinlen, uzaklaş, yeniden başla.
Ben de başta çok yanıldım. Kolay sanmıştım. Şansla kazanılan ilk 2–3 işlem sonrası bir özgüven patlaması yaşadım. Sonra sistemsizliğin bedelini ödedim. Yanıldım. Yandım. Öğrendim.
Bugün hâlâ öğreniyorum. Sadece kazanç değil, kayıplar da tecrübe. Eğer bu işe baş koyacaksan, sadece kazançları değil, yanlışları da sindirebilmen gerekir. Trade kolay değil. Ama doğru yapılırsa, sadece finansal değil, zihinsel olarak da seni başka bir seviyeye taşır.