Çoğu insan için, stablecoin kavramı yalnızca "dolar ile ilişkilendirilmiş" basit bir anlayışla sınırlıdır. Ancak, derinlemesine incelendiğinde, stablecoin'in aslında ihraççı için kar yaratan bir para basma makinesi olduğunu göreceğiz. Kullanıcılar para yatırdıklarında, ihraççı bunu devlet tahvillerine veya para piyasası fonlarına yatırarak kolayca yıllık %4-%5 getiri elde eder. Ne yazık ki, bu faiz asla kullanıcılara paylaşılmamaktadır.
Bu model, Song Hanedanı dönemindeki gümrük ticareti sistemini akla getiriyor; o zamanlar hükümet, tuz, demir, çay gibi önemli ürünlerin ticaretini tekeline alıyordu. Her ne kadar sıradan halk alım satıma katılabiliyorsa da, elde edilen kârın büyük bir kısmı hükümet tarafından alınıyordu. Yüzyıllar geçti, bu durum stabilcoin alanında tekrar yaşanıyor gibi görünüyor.
Bu durumda, akla gelen doğal bir soru var: Bu oyunda, sıradan kullanıcıların bir kısmı kar paylaşma şansı var mı?
Cevap, yenilikçi bir 'üç token' modelinde gizli olabilir. Bu model, üç tür token içerir: biri dolara bağlı bir stablecoin, likiditeyi güvence altına alır; diğeri, devlet tahvilleri, fonlar hatta özel kredi faizlerini kullanıcılarla paylaşan bir gelir belgesidir; üçüncüsü ise, protokolün gelecekteki gelişim yönünü belirleyen bir yönetim tokenidir.
En dikkat çekici olanı kazanç belgeleridir. Bu, kullanıcıların merkeziyetsiz finans (DeFi) dünyasında serbestçe işlem yaparken aynı zamanda gerçek kazanç elde etmelerini sağlar. Bu, geçmişte kullanıcıların likidite ve faiz arasında seçim yapmak zorunda olduğu durumu kırıyor ve şimdi her ikisini de elde etmelerine olanak tanıyor. Bu yenilikçi tasarım, Song döneminde ticaret ofisinin kurulmasını akla getiriyor; bu uygulama, öncelikle sadece birkaç ayrıcalıklı tüccarın yurtdışı ticaretine sınırlıydı, şimdi ise sıradan tüccarlara da açılarak daha fazla insanın kazanç elde etme şansı bulmasını sağlıyor.
Bu yeni nesil stablecoin modelinin temeli, stablecoin'in arkasındaki faizleri kullanıcılara geri vermekte yatmaktadır. Aynı zamanda, protokol, üretim ücreti, geri alma ücreti ve likidite ücretleri aracılığıyla operasyonunu sürdürmektedir. Bu yöntem mevcut pazarı tamamen altüst etmek zorunda değildir; aksine, akıllıca bir tasarım ile kullanıcılara yeni değer kazanma yolları sunmaktadır.
Hızla gelişen kripto para dünyasında, bu yenilikçi model belki de stablecoin pazarına yeni bir canlılık getirebilir ve daha fazla katılımcının bundan faydalanmasını sağlayabilir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
6
Repost
Share
Comment
0/400
DegenWhisperer
· 17h ago
Emiciler Tarafından Oyuna Getirilmek tümüyle bir tarih kabuğu içinde tuzak.
View OriginalReply0
MoonBoi42
· 17h ago
Parayı alan aptaldır, değil mi?
View OriginalReply0
DuskSurfer
· 17h ago
Ne yazık ki hepsi PPT.
View OriginalReply0
GhostChainLoyalist
· 17h ago
Hemen Klip Kuponlar! Mühür bas.
View OriginalReply0
HashRatePhilosopher
· 17h ago
Arbitraj yapanlar için stablecoin'in de üst ve alt sınıfları mı var?
View OriginalReply0
TokenSherpa
· 17h ago
aslında bu mstable v2 gibi geliyor... oraya gittim, bunu başaramadım
Çoğu insan için, stablecoin kavramı yalnızca "dolar ile ilişkilendirilmiş" basit bir anlayışla sınırlıdır. Ancak, derinlemesine incelendiğinde, stablecoin'in aslında ihraççı için kar yaratan bir para basma makinesi olduğunu göreceğiz. Kullanıcılar para yatırdıklarında, ihraççı bunu devlet tahvillerine veya para piyasası fonlarına yatırarak kolayca yıllık %4-%5 getiri elde eder. Ne yazık ki, bu faiz asla kullanıcılara paylaşılmamaktadır.
Bu model, Song Hanedanı dönemindeki gümrük ticareti sistemini akla getiriyor; o zamanlar hükümet, tuz, demir, çay gibi önemli ürünlerin ticaretini tekeline alıyordu. Her ne kadar sıradan halk alım satıma katılabiliyorsa da, elde edilen kârın büyük bir kısmı hükümet tarafından alınıyordu. Yüzyıllar geçti, bu durum stabilcoin alanında tekrar yaşanıyor gibi görünüyor.
Bu durumda, akla gelen doğal bir soru var: Bu oyunda, sıradan kullanıcıların bir kısmı kar paylaşma şansı var mı?
Cevap, yenilikçi bir 'üç token' modelinde gizli olabilir. Bu model, üç tür token içerir: biri dolara bağlı bir stablecoin, likiditeyi güvence altına alır; diğeri, devlet tahvilleri, fonlar hatta özel kredi faizlerini kullanıcılarla paylaşan bir gelir belgesidir; üçüncüsü ise, protokolün gelecekteki gelişim yönünü belirleyen bir yönetim tokenidir.
En dikkat çekici olanı kazanç belgeleridir. Bu, kullanıcıların merkeziyetsiz finans (DeFi) dünyasında serbestçe işlem yaparken aynı zamanda gerçek kazanç elde etmelerini sağlar. Bu, geçmişte kullanıcıların likidite ve faiz arasında seçim yapmak zorunda olduğu durumu kırıyor ve şimdi her ikisini de elde etmelerine olanak tanıyor. Bu yenilikçi tasarım, Song döneminde ticaret ofisinin kurulmasını akla getiriyor; bu uygulama, öncelikle sadece birkaç ayrıcalıklı tüccarın yurtdışı ticaretine sınırlıydı, şimdi ise sıradan tüccarlara da açılarak daha fazla insanın kazanç elde etme şansı bulmasını sağlıyor.
Bu yeni nesil stablecoin modelinin temeli, stablecoin'in arkasındaki faizleri kullanıcılara geri vermekte yatmaktadır. Aynı zamanda, protokol, üretim ücreti, geri alma ücreti ve likidite ücretleri aracılığıyla operasyonunu sürdürmektedir. Bu yöntem mevcut pazarı tamamen altüst etmek zorunda değildir; aksine, akıllıca bir tasarım ile kullanıcılara yeni değer kazanma yolları sunmaktadır.
Hızla gelişen kripto para dünyasında, bu yenilikçi model belki de stablecoin pazarına yeni bir canlılık getirebilir ve daha fazla katılımcının bundan faydalanmasını sağlayabilir.